Tanrı ve kul arasına kimsenin giremeyeceğini savunan din adamı hakkında detaylı bilgilendirme yapıyoruz. Birçok din adamı aracılık kavramına karşı gelir. Herhangi bir totem, din adamı ya da eşya tanrı ile kul arasına giremez.
Hristiyanlık ve Müslümanlıkta tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceği savunulur. Ancak bazı kişiler de Tanrının emrini anlatmak için din adamlarının görevli olduğuna inanır. Öyle ki dinin emri insanlara aktarılması için peygamberler ve kitaplar gönderildi. Bu yüzden bu cümle bazı yerlerde yanlış amaçlarla kullanılıyor. Aracı kavramına karşı çıkan Prostestan ve Evanjelik mezheplerindeki din adamları örnek olarak verilebilir.
Namaz Allah İle Kul Arasında Mı | Allah ile iletişime geçtiğiniz yer |
Kul Allah’a Nasıl Yakın Olur | İbadet ederek |
Namaz Kılmayan Allah Affeder Mi | Affetme olasılığı yüksek. |
Rönesans Döneminde Kilisenin Yarattığı Yozlaşmayı Ortadan Kaldırmak İçin Uğraşan Din Adamı Kimdir
Rönesans döneminde kiliselerde yozlaşma ortaya çıkmaya başladı. Bu durumu ortadan kaldırmak için birçok farklı din adamı uğraşmaya başladı. Bu yozlaşmanın kalkması için 1330 yıllarından 1564 yıllarına kadar yozlaşmanın kalkması için çaba sarf edildi. Din adamlarının isimleri ve yozlaşmayı kaldırmak için uğraşları şu şekilde sıralanabilir;
- John Wycliffe din adamı kutsal kitap’ın İngilizceye çevrilmesine katkı sağladı.
- Jan Hus ise kutsal kitapın tek otorite olduğunu ve kilisenin otoritesine karşı çıktı.
- Martin Luther ise günah çıkarma, bağışlanma gibi uygulamalara karşı çıkarak tek kitabın önemini vurgulamıştır.
- John Calvin ise Luther’in fikirlerini ileriye götürmek ve önceden belirleme öğretisini savundu.
Rönesans döneminde kilise tarafından yozlaşmaya kilisenin aşırı zenginleşmesi, Latinceden başka dillere çevrilmesi, günah çıkarma gibi uygulamaların kötüye kullanılması ve siyasi ve ekonomik gücün artması gibi örnekler verebiliriz.
Tanrı İle Kul Arasına Kimse Giremez Kimin Sözü
Protestan mezheplerinde tanrı ile kul arasına kimse giremez sözünü sıkça duyarsınız. Bu söz Tanrı ile kulun arasında herhangi bir aracın varlığını kesinlikle reddeder. Tanrı ile kul arasına kimse giremez sözünü kimin söylediği henüz bilinmiyor ancak ilk defa Martin Luther’in bu sözü kullandığına dair bazı belgeler var.
Martin Luther tanrı ile kul arasındaki aracı kavramına tamamen karşı çıkar. Tanrının her şeye kadir olduğunu kabul ettiği için kulun kalbine doğrudan hitap edileceğine inanır. Kilise ya da peygamber gibi herhangi bir aracın Tanrı ile kul arasına girmesini şiddetle reddeder. Günümüzde hala Protestan ve Evanjelik mezheplerinde de sıkça bu kavram kullanılır.
Allah İle Kul Arasına Girilir Mi
İslam’da, Allah ile kul arasında bir aracının gerekli olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır.
Bazı Müslümanlara göre, Allah ile kul arasında bir aracıya ihtiyaç vardır. Bu Müslümanlar, aracının, Tanrı’nın mesajını kullara iletmesine ve kulların Tanrı’ya yaklaşmasına yardımcı olduğuna inanırlar. Bu aracılar, bir imam, bir hoca veya bir başka din adamıdır.
Diğer Müslümanlara göre ise, Allah ile kul arasında bir aracıya ihtiyaç yoktur. Bu Müslümanlar, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve kulunun kalbine doğrudan hitap edebileceğini savunurlar. Bu nedenle, aracılara ihtiyaç olmadığını savunurlar.
Kendinize sormanız gereken bazı sorular şunlardır:
- Allah’ın her şeye kadir olduğuna inanıyor musunuz?
- Allah’ın kulunun kalbine doğrudan hitap edebileceğine inanıyor musunuz?
- Bir aracının, Tanrı’nın mesajını kullara iletmesine ve kulların Tanrı’ya yaklaşmasına yardımcı olduğuna inanıyor musunuz?
Bu sorulara verdiğiniz cevaplar, Allah ile kul arasında bir aracıya ihtiyaç olup olmadığına dair inancınızı şekillendirecektir.
İşte bu konudaki farklı görüşlere dair bazı örnekler:
- Bir Müslüman, Allah’ın her şeye kadir olduğuna ve kulunun kalbine doğrudan hitap edebileceğine inanıyorsa, Allah ile kul arasında bir aracıya ihtiyaç olmadığını savunabilir.
- Bir Müslüman, bir imam veya hoca aracılığıyla Tanrı’nın mesajını daha iyi anlayabildiğini düşünüyorsa, Allah ile kul arasında bir aracıya ihtiyaç olduğunu savunabilir.
- Bir Müslüman, Tanrı’nın mesajının çarpıtılmasını önlemek için bir aracıya ihtiyaç olduğunu savunabilir.
Sonuç olarak, Allah ile kul arasında bir aracıya ihtiyaç olup olmadığına dair kesin bir cevap yoktur. Bu, inancınıza ve yorumunuza bağlıdır.