İlk olayların 1986 yılında yaşanmaya başlandığı Kıbledere köyü nerede ve hangi olaylardan dolayı köy terk edildi bütün merak ettikleriniz makalemizde yer almaktadır.
Kıbledere Köyü nerede diye merak edenler için yanıt oldukça basittir. Son dönemde özellikle çekilmiş olan YouTube videolarıyla birlikte yeniden sükse yaratan Kıbledere Köyü, Muğla’da bulunuyor. Birçok korku filmine de konu olan bu köy 1923 yılından itibaren tamamıyla terk edilmiştir.
Bölgenin turist kaynağı olan Hisarönü ile arasındaki mesafe ise yalnızca 5 kilometredir. Fakat bu bölge çok nadiren ziyaret edilir. Korku filmlerinde de görüleceği üzere yüzlerce taş evin bulunduğu bu köyde tek bir kişi dahi yaşamıyor.
Kıbledere Köyü Hikâyesi Gerçek mi?
Kıbledere Köyü hikâyesi gerçek mi konusu birçok kişiye göre tartışmaya açıktır. Fakat birtakım rivayetlere geçmişte adı Levissi olarak bilinmektedir. Kıbledere, Müslümanlar ve Hristiyanlar başta olmak üzre toplamda 10 bin kişiye ev sahipliği yapan bir köydü.
Tarihi 14.yüzyıla kadar dayanan bu köyde Yunan-Türk savaşları çıkmıştır. Sonrasında köyü 6 binin üzerinde Hristiyan tek bir günde terk etmiştir. Birçok kişi bu olayın altından mistik bir hikâye çıkartmaya çalışsa da yapılan incelemeler sonucunda herhangi bir doğaüstü bulguya rastlanmamıştır.
Muğla Kıbledere Köyü Hikâyesi
Muğla Kıbledere Köyü hikâyesi özellikle Türkiye’nin korku filmi endüstrisine büyük oranda hizmet etmektedir. Bunun yanı sıra birçok YouTube içerik üreticisi de köyü ziyaret ederek korku dolu içerikler çekmiştir. Kıbledere’nin en yaygın hikâyesi ve genel kanının da inandığı hikâye aşağıdaki gibidir:
1986 yılında Sare adındaki bir cin, Bilal ve Remzi’ye definenin yerini gösterir. Define ve dolayısıyla altınlar ortaya çıktıktan sonra Bilal, Sare adındaki cini toprağın altına gömme kararı verir. Sare’yi toprağın altına gömmeyi başaran Bilal her şey bitti sandı. Fakat Sare’nin de içerisinde olduğu cin kabilesi, Bilal’in tüm çevresini lanetledi. Buna ileride doğacak kızı Kübra da dahildi.
Kübra 24 yaşına bastığında kına gecesinde cinler tarafından saldırıya uğramıştır. Tüm bunların ardından psikolojik sorunları olduğu şüphesiyle hastaneye kaldırılmıştır. Bunun ardından Doktor Ebru Remzi’nin kızı çocukluk arkadaşı olan Kübra’ya yardım etmek istemiştir. Bunun için Cinci Faruk Akat adındaki bir kişiye giderek cin çıkarma seansları uygulanmıştır. Böylece Kübra cinlerden kurtulmuştur.
Belirli bir sürenin ardından Doktor Ebru her şeyin bir oyun olduğunu anlamıştır fakat bunun için çok geç kalmıştır. Kübra, annesi ve ablası Ebru’yu diri diri gömerek Cinci Faruk Akat’ı da kuyuya atmıştır. Tüm bu olayların ardından kuyudan köylülerin yardımıyla kurtulan Akat, o güne dair hiçbir şey hatırlamazken Doktor Ebru’nun son durumu hakkında hiçbir güncel bilgi yoktur.
Kıbledere Köyü Neden Terk Edildi?
Kıbledere Köyü neden terk edildi sorusu da Bilal ve Remzi’nin define hikâyesine dayanıyor. Tüm bu olayların ardından tüm köyü cinlerin bastığı ve hiçbir köylüye rahat vermedikleri anlatılıyor. Bu nedenle bir gece ansızın tüm köylüler köyü terk ederek hayatlarını kurtarmaya çalışmıştır. Fakat bu hikâye tamamıyla bir efsaneden ibaret olarak görülmektedir. Nitekim herhangi bir kanıt ve bulgu mevcut değildir.
Kıbledere Köyü 1986 Olayı
Kıbledere Köyü 1986 olayı Doktor Ebru’nun ortadan kaybolması ve Cinci Akat’ın bilincini kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Bu olayın gerçekliğine ilişkin herhangi bir delil bulunmasa da birçoklarına göre gerçekten yaşanmıştır. Fakat yaşanması ya da yaşanmaması fark etmeksizin bu olayın herkesin dilinde ve aklında olduğu bir gerçektir. Bu da bölgenin adeta bir korku duvarı haline gelmesine neden olmuştur.
Kıbledere köyü hakkında merak ettiğiniz farklı sorular olabilir. Bu soruları ve içeriğimiz boyunca eksik gördüğünüz alanları yorum olarak bizimle paylaşabilirsiniz.